Hocam, benim sorum olunun arkasindan konusulmaz denir. Bu gercek midir? Annem vefat ettigi icin bizi buyuten babaannem bize pek iyi davranmadi. Bu konu ile bu yasimiza geldik kardesler cok acilarimiz var. Dolayisi ile bazen hakkinda cok agir cumleler sarfediyoruz. Bu durumda icimizden geldigi gibi konusamazmiyiz? Yardimlariniz icin cok tesekkur ederim.
Değerli Kardeşim ! Allah’ın selamı ve rahmeti üzerinize olsun !
Özellikle ülkemizde ve toplumumuzda, sizin de dile getirdiğiniz gibi, Peygamberimizin adına atfedilen birçok değişik ifadeyle ele alınan uydurma hadisler doğrultusunda yerleştirilmiş olan “ ölenin arkasından konuşulmayacağı, ölenin eleştirilemeyeceği, bunun yanı sıra varsa olumlu davranışlarının anlatılabileceği “ şeklinde yaygın bir inanç bulunmaktadır. Ama bu inanç Kur'anımıza göre gerçek değildir. Çünkü ölenin arkasından kötü yönleriyle konuşulmamasının gerektiği yönünde Kur’anımızda tek bir ayet dahi bulunmamaktadır. Siz de bu bağlamda ölmüş olan ama sağlığında size kötülüklerle davrandığını dile getirdiğiniz Babaanneniz hakkında zaman zaman onun olumsuz yönlerini, kötü davranışlarını, kardeşler arasında günaha girmemek adına rahatlıkla konuşularak yad edilebilmesi üzerine çok ilginç bir soru yöneltmişsiniz.
Değerli Kardeşim ! Belli ki anlatımlarınızdan, annenizi kaybetmiş olmanın üzüntülerinin, sıkıntılarının ve eksikliğinin ardından babaanneniz tarafından büyütülmeniz esnasında maruz bırakıldığınız iyi olmayan, sizi üzen davranışlardan oldukça olumsuz yönde etkilenmiş olduğunuz anlaşılmaktadır. Tabii biz burada babaannenizin o dönemde içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal koşulları, olanakları, o davranışların nedenlerini, içinde bulunduğu psikolojiyi bilemediğimiz için onu yargılayamayız. Aslında artık ölmüş olduğu için siz de yargılayamazsınız. Çünkü artık o gerçekten Ahiret hesabı olarak ama iyi, ama olumsuz davranışlarından dolayı şaşmaz terazide Rabbimizin katında yargılanacaktır. Necm Sûresinin 38 – 41. ayetlerinde “ Gerçek şu ki, hiç bir günahkâr, bir başka günahkârın günahını çekmez. 39 : Gerçek şu ki, insan için çalışıp didindiğinden başka şey yoktur. 40 : Ve onun çalışıp didinmesi yakında görülecektir. 41 : Sonra karşılığı kendisine hiç eksiksiz verilecektir. “ ifadelerinde gördüğümüz gibi insanlar, bu dünyada da, Ahiret hesaplaşmasında da yaptıkları olumlu veya olumsuz çabaları, davranışları, doğru yanlış atmış oldukları adımları ölçüsünde karşılık bulacaklardır.
Ölen kimsenin arkasından konuşulması Kur’anımız açısından suç da, günah da değildir ama, belki de deşarj olmak veya o davranışlardan ibret alarak o tür davranışlardan uzak durulabilmesi açısından sizin için yararlı da olabilir. Annenizin vefat etmesi üzerine size babaanneniz bakmış ve iyisiyle, kötüsüyle o büyütmüş. Belki de bardağın dolu tarafından, sizi sokağa bırakmamış olduğundan dolayı olayların akışına bu yönüyle de bakabilirsiniz. Ama bilinmelidir ki size yapıldığını belirttiğiniz olumsuz davranışlardan dolayı doğrudan doğruya Allah katında elde edebileceğiniz ama insanlarımız tarafından yanlış bilindiği halde “ kul hakkı “ diye bir hak dinimizde yoktur. Çünkü bir kimsenin işlediği bütün yanlışlıkların, olumsuz davranışların, yapılan zalimliklerin tamamı, Allah’ın koymuş olduğu yasaklara karşı işlenmiş olan suçlardır ve günahlardır. Cezasını da Ahiret günündeki hesaplaşmasında sadece Rabbimiz verecektir veya Rahmeti gereği bağışlayacaktır.
Haa ! Siz maruz kaldığınız travmadan, zulümden hiç mi olumlu yönde bir karşılık bulmayacaksınız ! Elbette ki gösterdiğiniz sabırdan, çektiğiniz sıkıntıdan, verdiğiniz mücadeleden dolayı bu dünyada da, Ahiret dünyasında da mutlaka sizin lehinize gelişecek iyiliklerle, önünüze çıkartılacak vesilelerle karşılaşacaksınızdır. İnsanlarca atılan adımlar, seçilen yollar nedeniyle Allah’ın algoritması hiç şaşmaz. Kur’anda özellikle ölenler arkasından değil de ;
HÜCURAT 11 : Ey iman etmiş kimseler !.....Kadınlar da başka kadınları alaya almasın. Belki de alay ettikleri kadınlar, kendilerinden daha hayırlıdır….. İmandan sonra hak yoldan çıkış ile aldanmak ne kötü şeydir. Ve kim hatadan dönmezse, işte onlar yanlış / kendi zararlarına iş yapanların ta kendileridir.
HÜCURAT 12 : Ey iman etmiş kimseler ! Zannın bir çoğundan sakının. Şüphesiz zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Bir bölümünüz bir bölümünüzün gıybetini yapmasın / Onun yokluğunda ileri geri konuşmasın…
Uyarılarında gördüğümüz gibi bilakis yaşamakta olanların arkasından, birçok ayette olduğu gibi Hümeze Sûresinin 1. ayetinde de “ Veylül li külli hümeze " ( Arkadan çekiştirenlerin….. hepsinin vay haline ! ) ifadesiyle çekiştirme, arkadan konuşma, alaya alma, dedikodusunun yapılması gibi hoş olmayan ve yasaklanmış olan davranışlara uyarıya, önemle yer verilmektedir. Ayetin orijinalinde yer alan “ veyl “ sözcüğü, Allah'ın ayetlerine inançsız insanların ortaya koyduğu kötü davranışın çirkinliğine karşı, hiç kimsenin bilmediği, bilemeyeceği, ancak Allah’ın bilebileceği cezanın ölçüsü anlamına gelmektedir. Ayette de gıybet eden, yüz yüze iken ayıplayıp alay eden, dil ile arkadan çekiştiren kötü davranışlar da hümeze sözcüğü ile ifade edilmektedir. Bunların hepsi de İnsanların kusurlarını ortaya çıkarma, onları sıkıntıya sokma, aşağılama amaçlarına yönelik çirkin ve Kur’anda onaylanmayan davranışlarıdır. Öte yandan hangi konumda, hangi zeminde, kim tarafından yapılmış olursa olsun zalimliklerin sahibi zalimler ise, çok ayrıntıyı kapsadığından dolayı bu zeminde yer veremeyeceğimiz için, ortak koşan müşrikler, Allah'ın ayetlerini inkâr eden kâfirlerle birlikte aynı ölçüde Rabbimiz tarafından düşman olarak ilân edilmektedir.
Değerli Kardeşim ! Kur’anımızda 20 civarında ayette “ Ölenlerin, kabirde yatanların artık bu dünyadan hiç bir şeyi duymayacağı “ belirtilmektedir. Dolayısıyla babaanneniz sizin konuşmalarınızı asla duymaz. Siz o eski günlerdeki acılarınızı içinizden geldiği gibi konuşabilirsiniz ama, konuşmakla sadece kendi ruhsal yapınızı olumsuz olarak etkileyebilirsiniz. O’nun amel defteri de zaten kapanmıştır. Bütün yönleriyle onu Allah’a bırakacaksınız. Sizler o çektiğinizi dile getirdiğiniz acıları, sıkıntıları artık hatırlamaktan ve size bundan sonra somut bir yarar getirmeyecek olan, konuşulmasının günah olmamasına rağmen kendi ruh sağlığınız açısından geride bıraksanız, yarınlarınıza umutla ve pozitif olarak bakarak önünüzdeki hayatınıza sarılsanız önerimiz, sizin şu andaki eğitim durumunuzu, konumunuzu, meşgul olduğunuz işinizi gücünüzü, hayat koşullarınızı tam olarak bilemediğimiz için nasıl karşılık bulur tabii ki bilemeyiz. Ama Rabbimizden dileriz ki, Allah’ın selamı, rahmeti ve hayattan beklediğiniz bütün güzellikler sizinle olsun !...