TÜM SORULAR

Soru

Nevin Y.   02-02-2022   366

Kur'an'a gire salât sizin dediğiniz gibi ise durumu olmayan fakir insanlar salati nasıl yerine getirecek yada kimsesi olmayan insan salati insanlara nasıl anltacak Kuran'da salât neden zenginler için değil de herkese farz biz nasıl salât ypcz bir açıklama istiyorum tek başına olan biri salati yapamaz ise bize neden farz bunu lütfen bana soleyin çünkü ben salât i nasıl ypcm

Yanıtlar

Zeki Çelik.      13-02-2022  

Değerli  Kardeşim !  Allah’ın  selamı,  rahmeti  ve  bereketi  üzerinize  olsun !

Aslında  dinimizin  temelini  oluşturan,  fakat  toplumuzda  çoğunlukla  karşılığı  sadece  namaz  olarak  bilinen,  ama  insan  olmamızın  ve  hayatı  paylaşarak  mutluluk  ve  huzur  içinde  hep  birlikte  toplu  halde  yaşamamızın  vazgeçilemez  bir  parçası  olması  gereken  salat  kavramının,  insanlar  tarafından  yerinde  ve  tam  olarak  uygulanabilmesine  yönelik  güzel  bir  soru  oluşturmuşsunuz.  Size  teşekkür  ederim.

Tabii  sorunuzun  asıl  temelini  paylaşma  olanaklarından  yoksun  olan  insanların,  Kur’an  ile  yükümlülük  haline  getirilen  bu  salat /  paylaşma,  dayanışma,  destekleşme,  yardımlaşma  unsurları  içerisinde   farzın  gereğinin  nasıl  yerine  getirilebileceği  sorusu  oluşturmaktadır. Ama  düşünülürse  hangi  koşullarda  olursa  olsun  sosyal  bir  varlık  olup  birlikte  yaşamaya  mecbur  olan  insanların,  hiç  olmazsa   aklı,  dili,  eli,  kolu  ve  ayağı  ile  her  zaman  başkaları  ile  paylaşabileceği,  yardımlaşabileceği  birşeyler  vardır.  Rabbimiz  sizin  bu  konudaki  tereddütlerinize  örneğin  Müminun  Suresinin  62. ayetinde  “  Ve  Biz  hiç  kimseyi,  gücünün  yettiğinden  başkası  ile ;  kapasitesi  dışındaki  bir  şeyle  yükümlü  tutmayız.  Nezdimizde  de  hakkı  konuşan  bir  kitap  vardır  ve  onlar  haksızlığa  uğratılmazlar. “ ifadelerinde  olduğu  gibi  daha  birçok  ayette  çok  net  olarak  açıklık  getirmektedir. Bir  önceki  61. ayette  de  “  Rablerine  samimi  olarak  inanan  kimselerin  de  iyiliklerde  yarışmaları  “  önerilmektedir.  İyilik  denince  akla  sadece  maddi  varlıklarla  dayanışma  düşünülmemelidir. Sokak  ortasından  bir  taşın  kaldırılması,  kağıt  parçasının  ve  bir  çöpün  çöp  kutusuna  atılması,  çevrenin  korunmasında  titizlik  ve  sorumluluk  gösterilmesi,  olumsuz  davranışlarla  başkalarının  rahatsız  edilmemesine  dikkat  edilmesi,  insanlarla  selamlaşılması,  güler  yüz  ve  tatlı  dille  hatır  sorulması,  ihtiyacı  olan  insanlara  gerektiğinde  bedenle,  elle,  kol  gücüyle,  ayakla  yardımlarda  bulunulması,  sıkıntılarının  giderilmesi,  dertlerine  ortak  olunması,  bir  hastanın,  kimsesizin  ziyaret  edilmesi,  çevremizdeki  insan  dostu  evcil  hayvanlara  sevgi  gösterilmesi,  bakılması,  hepsi  de  salattır,  insanlarla  dayanışmadır,  destekleşmedir,  hayatı  paylaşmadır. Allah  yolunda  O’nun  rızası  için  insanlara  karşı  yapılabilecek  her  türlü  fedakârlıklardır.

Sebe  Suresinin  37. ayetinde “  Ve  sizi  huzurumuza  yaklaştıracak  olan,  mallarınız  ve  evlatlarınız  değildir.  Ancak  kim  iman  eder  ve  düzeltmeye  yönelik  işleri  yaparsa,  işte  onlar ;  kendileri  için  yaptıklarına  karşı  kat  kat  karşılık  olanlardır.  Ve  onlar  yüksek  köşklerde  güven  içindedirler. “  denilerek,  malın,  mülkün,  makamın,  mevkinin,  zenginliğin  Allah  katında  iyi  olmak  için  birer  ölçüt  olmadığı  belirtilmektedir. Ancak  Allah’a,  Peygamberlerine,  Kitaplarına  inanan  ve  salihatı  işleyenlerin ( İnsanları  yanlışlardan  arındırarak  kapasiteleri  ölçüsünde  ikna  yoluyla  doğru  yola  döndürebilenlerin,  bu  şekliyle  iyi  evlat  yetiştirebilenlerin )  ödüllerini  ve  kat  kat  yaptıklarının  karşılıklarını  alarak  güven  içinde  olabilecekleri  ifade  edilmektedir.  Enam  Suresinin  160. ayetinde  de  “  Kim  iyilik  getirirse,  artık  ona  getirdiğinin  on  misli  vardır.  Kim  de  kötülük  getirirse,  artık  o  sadece  onun  misliyle  cezalandırılır.  Ve  onlar  haksızlığa  uğramazlar. “ denilerek  insanlar  arasındaki  davranış  iyilikleri  teşvik  edilmektedir.

Bakara  Suresinin  220. ayetinde “ Yine  sana  Allah  yolunda  harcayacaklarını  soruyorlar.  De  ki  :  İhtiyaçtan  fazlasını  harcayın. Allah  iyiden  iyiye  düşünürsünüz  diye  ayetlerini  işte  böyle  sizin  için  ortaya   koyuyor. “  ifadeleriyle  de  maddi  durumu  elverişli  olanların  yapması  gereken  infakın (  parasal  bağışın  )  dayanışmanın, yardımlaşmanın  ölçüsü  belirtilmektedir. Elbette  ki  geçimini  maddi  olarak  kıt  kanaat  sağlayan  insanların  bu  şekildeki  salattan  Allah  katında  sorumluluğu  yoktur.  Aslında  bugünkü  ekonomik  düzende  fakir  olanlar  da  marketten,  bakkaldan  tüketmek  üzere  aldıkları  her  şeyde  belli  oranlarda  vergiyi / zekâtı   isteseler  de,  istemeseler  de  otomatik  olarak  ödemekte  ve  toplu  yaşamanın  paylaşma  ve  salat  kurumlarının  oluşması  görevine  kerhen  de  olsa  katılmaktadırlar  ve  bir  tür  salat  görevini  yerine  getirmektedirler. Bu  bakımdan  müsterih  olun !

Çevresi  geniş  ve  ekonomik  durumu  yeterli  olmayanların  salat  konusunda  eksiklerimiz  ve  yetersizliğimiz  var  diye  endişe  etmelerine  hiç  gerek  yoktur.  Allah  her  şeyi  görmekte  ve  bilmektedir.  Rahman’dır /  çok  merhametle  rahmet  edendir,  adildir,  kullarını  her  an  gözetmektedir.  Yeter  ki  bizler  samimiyetle  tevekkül  ederek  Allah’a  ve  O’nun  bize  rehber  olsun  diye  indirdiği  Kur’anımıza  yönelelim,  kapasitemiz  ölçüsünde  az  da  olsa  Kur’an  ayetlerini  öğrenerek  aklımızda  tutmaya  çalışalım. Necm  Suresinin  39. ayetinde “  Gerçek  şu  ki,  insan  için  çalışıp  didindiğinden  başka  şey  yoktur. “  denildiği  gibi  her  çaba  ve  iyi  niyet  ama  az,  ama  çok,  Allah  katında  değerlendirilecek  ve  karşılığı  hiç  eksiksiz  mutlaka  verilecektir. Allah’ın  selamı,  rahmeti  ve  Kur’anın  doğruları  sizinle  olsun !..

 

 

Bu Yanıtı Sil 

Nevin Yiğit

02-02-2022 17:06

Peki bir sorum daha olacak çünkü anlamam gereken bir şey daha kafama takıldı siz burda anlatmışsıniz ama sabahleyin akşam ve yatsı yani üç salât olduğunu söyleniyor peki ben o vakitte bu salati nasıl yapcam yani bir yardımı çünkü orda belirli vakitten bahsediyor ben şimdi sabah kalkıp salati yapmam için elimde imkanlar olmalı yada sabah yola çıkıp taşi yoldan nerde bulayım bu örnek sabah kalkmazsam salât yerine getirmemis vakti geçmiş olcak bir yardımın vakti bence olmamalı yani sosyal yardım gibi bana biraz burası düşündürücü geldi yolda biri benden yardım istedi aman boş ver salât saati değilmi diyeceğim işte bunları kafamda anlamadım yani herkese farz olan bir şey mutlaka herkesin yapabileceği bir şey olmalı sabah kalkıp insan bulamam yada sabah kalkıp maddi manevi destek sağlayamam sağladım desek bile bu vakitlerde olcak ben şimdi birine normal saatlerde yardım edersem salât olmayacaksa bu ne olur gerçekten anlamıyorum bu salât namaz olmadığını anlasam bile herkesin yapabileceği bir şey ozaman beni aydınlatın kafam çok karışık şimdiden teşekkürler

Bu Yanıtı Sil 

Zeki Çelik

02-02-2022 19:24

Değerli  Kardeşim !  Salatın  mali /  maddi  ve  zihni / eğitim,  öğretim  olmak  üzere  iki  yönü  vardır.  Bazı  Kur'an  ayetlerinde  belirtilen  salatın  üç  vakti,  sizin,  benim  yerine  getireceğimiz,  salatın  eğitim,  öğretim  ve  zihni  yönünün  paylaşılması  ile  ilgili  olmamakla  beraber,  mali  açıdan  da  İnfak  etmenin,  zekât  vermenin,  herhangi  bir  maddi  yardımın  yerine  getirilebilmesi  için  ön  görülmüş  vakit  belirlemesi  de  değildir. O  belirtilen  üç  vakit,  Allah'ın  Peygamberimize  vahyettiği  ayetlerin,  inanmış  insanlara  Mekke'nin  iklim  ve  yaşam  koşullarına  göre  insanlarla  bir  araya  gelerek  tebliğ  edebileceği  ile  ilgili  olan  eğitim  öğretim  vakitlerdir. Ama  bu  üç  vakit  peygamberimizin  vefatından  sonra  salat  sözcüğünün  sadece  namaz  olarak  dar  bir  çerçeveye  oturtturulması  nedeniyle  bugün  çoğunlukla  namaz  vakitleri  olarak  dile  getirilmektedir. Daha  sonraları  da  ulema  tarafından  uydurulan  hadislerle  namaz  vakitleri  beşe  çıkarılmış,  camilerde  de  bu  nedenle  beş  vakitte  ezan  okunmakta  ve  insanlar  sözüm  ona  salat  diye  namaza  davet  edilmektedir.  Salat  etmek  için  siz  kendi  çapınızda  hangi  fırsatı  ne  zaman,  günün  hangi  saatinde  bulabilirseniz  o  zaman  o  iyilikleri  yerine  getirirsiniz. Sizin  herhangi  bir  şekilde  salat  etmeniz  için  herhangi  bir  zaman  belirlemesi  ve  kısıtlaması  yoktur.  Taşı  da  bulduğunuz  zaman  kaldırırsınız,  insanları  da  denk  getirdiğiniz  zaman  selamlarsınız. Allah'ın  selamı  ve  rahmeti  üzerinize  olsun !..

Yanıtla yada Konuyla ilgili Soru Sor



SEN DE SOR
SORU SOR
Son Sorular
TAKİP ET