iyi günler ben elimden geldiğince dua ediyorum kuran okuyorum ama diğer ibadetlerde eksiğim var ne yapabilirim kafamı çok kurcaliyor bu konu
Değerli Kardeşim ! Allah’ın selamı ve rahmeti üzerinize olsun !
Yönelttiğiniz sorunuz içerisinde dua ediyorum, Kur’anı elimden geldiğince okuyorum demeniz, sizin inanç ve amel açısından belli ki az da olsa Allah’ın dinine yönelme ve gereklerini yaşama arzusu içerisinde olduğunuzu göstermektedir. Bu konuda zaten kişinin inanç açısından öncelikle arayış içerisinde istekli ve niyetinde olması, adımlar atmaya başlaması çok önemli bir unsurdur. Kişinin imanının filizlenmesinin işaretleridir. Samimi ve kararlı olarak bu istek ve niyetini sürdürebilenler mutlaka eninde sonunda Allah’ın rahmetine ve kendileri için en hayırlı yola, gerçek ve tahkiki imanın gerektirdiği amele ulaşırlar.
Değerli Kardeşim ! Diğer ibadetlerde eksiğim var ne yapabilirim derken ! İbadet çok kapsamlı bir kavramdır. Bu konularda sitemizde birçok başlıktaki değişik makalelerimizde açıklamalarda bulunduk ve bu ayrıntılar, neredeyse insanın bütün hayatındaki dikkatle yapması gerekenleri kapsamaktadır. Tabii sizin bu ifadenizden neyi veya neleri kastettiğiniz kesin olarak anlaşılamaz. Bu ifadenizden, Namazı mı ? Orucu mu ? Salatın ayrıntılarını mı ? kastediyorsunuz ? Bunların bizzat sizin tarafınızdan sorgulanarak net bir şekilde ortaya konulması gerekir. Kur’anı okuyorum derken de, sadece Arapçasını mı ? Türkçe meallerini mi okuyorsunuz ? Okuduğunuz zaman okuduklarınızı anlıyor musunuz ? Eğer anlayarak okuyorsanız, Allah’ın öğütlerinden, uyarılarından aklınızda kalanlar oluyor mu ? Okuduklarınızdan herhangi bir ders çıkarıyor musunuz ? Size Kur’anı anlayarak Türkçe meallerinden okuyacaksınız, dinimizi Kur’andan öğreneceksiniz önerisinde bulunan hiç oluyor mu ? Duayı ne zamanlar ve nasıl yapmaktasınız ? Aslında namazın bir dua olduğunu, Allah’la kulun doğrudan doğruya bir konuşma ve dertleşme aracı olduğunu size hiç söyleyen oldu mu ? gibi soruların net olarak ortaya konması ve doğru uygulamanın yollarının seçilmesi gerekmektedir. Zira Kur’anımızda Zuhruf Suresinin 43. ayetinde “ Öyleyse sen sana vahyedilene / Kur’ana sarıl. Şüphesiz ki sen dosdoğru bir yol üzerindesin. “ aynı Surenin 44. ayetinde de “ Ve şüphesiz sana vahyedilen / Kur’an senin için de, toplumun için de gerçekten bir öğüttür. Siz yakında sorgulanacaksınız. “ ifadelerinde gördüğümüz gibi insanların Allah katındaki dosdoğru yolun bütün öğütlerinin ayrıntılarının adresi, anlaşılarak okunan ve ders çıkarılan Kur’andır. Ve bizim mahşer günündeki hesaplaşmamızda, öncelikle Kur’anı okuyup okumadığımızdan, hayatımızda onu rehber edinip edinmediğimizden sorgulanacağımız bildirilmektedir.
Müminun Suresinin 62. ayetinde “ Ve Biz hiç kimseyi, gücünün yettiğinden başkası ile / kapasitesi dışındaki bir şeyle yükümlü tutmayız. “ ifadelerinde gördüğümüz gibi elbette ki herkes Kur’anın tamamını öğrenmek, aklında tutmak zorunda değildir. Kişinin kapasitesi, ilgi alanı, gösterdiği çaba ve samimiyeti burada önem kazanır. Dolayısıyla biz sizin belirttiğiniz, dile getirmeye çalıştığınız ayrıntıların tamamı için gereken ayrıntıları, nelerin yapılmasının önemli olduğunu, insanların din adına hangi yanlışlar içerisinde olabileceklerini birçok başlık altında sitemizde anlattık. Size de bu aşamada bilgilerinizi arttırmak, kendinizi test edebilmek adına sitemizdeki bir çok başlıktaki makalelerimizi fırsat buldukça okumanızı, gerekirse ve olanağınız varsa başka linklerden de din adına anlatılanları ve yazılanları takip ederek karşılaştırmalar ve sorgulamalar yaparak takip etmenizi önerebiliriz. Öncelikle akılda tutulmalıdır ki Necm Suresinin 39. ayetinde “ Gerçek şu ki, insan için çalışıp didindiğinden / alın teri, emeği ve çabasından başka şey yoktur. “ ifadeleriyle Rabbimizin verdiği çok önemli bu mesaj, insanların hem bu dünya hayatında, hem de Ahiret hayatında elde edebilecekleri kazanımları için, öncelikli rehberi olmalıdır ! Allah’ın selamı, rahmeti ve ulaşabileceğiniz Kur’an doğrultusundaki tahkiki, gerçek iman ve amel sizinle olsun !...