Merhaba Sayın Hocam, Meryem suresi 26. ayette «Ye, iç. Gözün aydın olsun! Eğer insanlardan birini görürsen de ki: Ben, çok merhametli olan Allah'a oruç adadım; artık bugün hiçbir insanla konuşmayacağım.» ifadeleri yer almaktadır. Bu ayetle ilgili kafama takılan bir konu var: Rabbine; konuşmamayı da kapsayan bir oruç adayan Meryem'in, bir insanla karşılaşması durumunda, o insana oruçlu olduğunu haber verecek şekilde konuşması emredilmektedir. Madem konuşması yasak, o zaman "işaret et" , "bildir" veya "hiçbir şey söyleme" şeklinde bir ifade kullanılmalı değil miydi? Ya da bu pasajdaki tüm ayetleri mecaz veya yan anlamlarına giderek müteşabih olarak mı anlamamız gerekir. Allah razı olsun. Teşekkürler.
Zeki Çelik.
16-11-2023
Değerli Kardeşim ! Allah’ın selamı ve rahmeti üzerinize olsun !
Kur’anımızda İsa Peygamberi babasız olarak dünyaya getiren, değişik ayetlerde “ İffetli bir kadın “ olduğu belirtildiği halde, ama buna rağmen Yahudi ve Hristiyan kaynaklarından itibaren başlayan ve üzerine birçok rivayette belirtildiği gibi sayısız iftiralar atılan, yakıştırmalar yapılan, İsa peygamberin annesi Meryem validenin yaşadıklarını ana hatlarıyla da anlatan, ama ayetlerin birçok ayrıntısı da saptırılarak yanlış yorumlarla aktarılan ve onun ismiyle anılan Meryem Sûresi bulunmaktadır. Meryem ve babasız olarak dünyaya getirdiği çocuk ile ilgili herhangi bir ayeti doğru kavrayabilmek için öncelikle Allah tarafından “ Onun hem erkek, hem de dişi üreme hormonlarına sahip çift cinsiyetli “ yaratılmış, ayrıcalıklı özel bir kadın olduğu gerçeğini kabul etmek gerekir. Biz de İsa Peygamberin doğumu esnasında Meryem’in yaşadıkları ile ilgili ayrıntıları “ İsa Mesih “ başlıklı makalemizde orijinal lafızları ile birlikte açıkladık. Siz de bu bağlamda Meryem Sûresinin 26. ayetinde yer alan anlatımlarla ilgili bazı ifadelerin müteşabih olup olmadığı, adanan “ oruç “ ile ilgili ayrıntıların nasıl olması gerektiği ayrıntılarında bir soru yöneltmişsiniz. Güzel ve ilginç olan ve birçok Müslüman’ın da çoğunlukla merak ettiği, yanlış bildiği veya hiç bilmediği bu sorunuzdan dolayı da size teşekkür ederim.
Değerli Kardeşim ! Belirttiğiniz ayetin ayrıntılarını daha gerçekçi ve doğrusuyla kavrayabilmemiz için bu ayetin önündeki ve ardındaki ayetlerle de bağlantısının göz önünde bulundurularak ele alınması gerekir. Meryem’in babasız bir çocuk dünyaya getirmesi sürecinde başından geçenler, Meryem Sûresinin 16 ve 30. ayetleri arasında anlatılmaktadır. Bu süreçte sizin dile getirdiğiniz ayrıntılar ise doğumun son devresinde yaşananlar da 24 ve 26. ayetlerde ele alınmakta, Meryem’in savm orucu ile ilgili sorunuzun bir kısmının cevabı da aslında 29. ayette de verilmektedir.
MERYEM 24 – 26 : Ve hüzzî ileyki bi ciz’in nahleti / Sonra ona / Meryem’e min tahtihâ / aşağısındaki kişi seslendi. “ sakın üzülme, Rabbin alt tarafından bir su arkı yaptı. Hurma kütüğünü kendine doğru silkele, üzerine olgunlaşmış taze hurmalar düşsün. Sonra ye iç, gözün aydın olsun. Sonra eğer beşerden birini görürsen, “ Lir rahmâni savmen / Ben Rahman’a bir oruç adadım. Onun için bugün hiçbir kimseyle konuşmayacağım “ de.
Ayetteki “ min tahtihâ “ ifadesindeki “ hâ “ zamiri “ ağaç “ a gönderilerek “ ağacın altından “ anlamı çıkarılabilir. “ men tahtihâ “ şeklinde okunduğu zaman ise “ ağacın aşağısındaki kimse “ anlamı ortaya çıkar. “ Ciz “ sözcüğü de hurma ağacının meyveli olan alt kısmı anlamına gelir. Bu ayetler, çok üzüntü, sıkıntı ve yaptığı yolculuktan dolayı da yorgun ve halsiz düşerek bir ağaca yaslanmış Meryem ‘in ağaç altında doğum anındaki, endişeli, korkulu, sancılı, sıkıntılı, üzüntülü dakikalarını anlatmaktadır. Bu anlarda da Meryem’in feryadına, sorularına, şikâyetlerine cevap veren ve üzülme diyerek onu teselli etmeye çalışan, doğumun ardından da yol gösteren biri ortaya çıkmıştır. Ayette kim olduğu belirtilmeyen ve zamirle “ o , kimse “ diye bahsedilen kişi onunla konuşmaktadır. Biz bu kişinin Zekeriyya peygamber olduğunu düşünüyoruz. Çünkü Meryem Sûresinin başındaki ayetlerde Zekeriyya peygamber anlatılmış, Meryem’in bir çocuk doğuracağı haberini vermesi için de vahiyle O gönderilmiştir. Zekeriyya peygamber, zaten Meryem’in teyzesi ile evli olan, Havra’da / Tapınakta ona hamisi olarak göz kulak olan ve yakından tanıdığı eniştesidir. Zekeriyya peygamber doğum esnasında da ailesinden uzaklaşarak kaçan Meryem’in yanına, ona destek olmak için Allah’ın göndermesi ile gitmiş olabileceği gibi, hamile kaldığı günü bildiğinden doğum anını hesaplayarak kendi isteğiyle de gitmiş olabilir.
Meryem’in hem hamile kalması esnasında ve hem de doğum esnasında hurma ağacını sallaması ile ilgili, yanına gelen kişinin delikanlı kılığına giren Cebrail meleği olduğu ile ilgili Allah’ın yaratma kanunlarına aykırı birçok dayanaksız, tutarsız efsane üretilmiştir. Hatta birçok müfessirin çevirisinde de Cebrail meleğinin erkek kılığına dönüşerek Meryem’in yanına geldiği mealler bulunmaktadır. Ayette Meryem’in yanındaki kişi, aynı zamanda Meryem’in içinde bulunduğu duruma göre toplumda oluşacak soru ve tepkilere karşı, onlara cevap vermemek, konuşmamak üzere “ savm “ sözcüğü ile oruçlu olmasını önermektedir. Tarih boyunca bütün peygamberlerin getirdiği tebliğ ile bizden önceki Müslümanlara da savm sözcüğüyle “ oruç “ emredilmiştir. Savm orucunda “ yememe, içmeme, cinsel ilişkide bulunmama ve en önemlisi de konuşmama “ yasağı bulunmaktadır. Üstelik de oruçluluk bir gün veya üç gün olacaksa bu yasak gece gündüz sürekli olacaktır. Bu ayrıntılar da bize yine Meryem Sûresinin 10 ve 11. ayetlerinde Zekeriyya peygamberin üç gün hiç kimse ile konuşmamak üzere tuttuğu savm orucunda da toplumu ile işaretle konuştuğu ayrıntılarında anlatılır. Zekeriyya Peygamberin üç gün tuttuğu savm orucu ile ilgili ayrıntıları da geniş olarak Gökhan Kazan isminde okuyucumuzun sorduğu soru üzerine genişçe açıkladık. Oradan da soru sor bölümünde okuyarak Zekeriyya peygamberin savm orucu ile ilgili bilgi sahibi olabilirsiniz.
Benzer şekilde 29. ayette de “ Bunun üzerine Meryem ona / Doğum anında aşağısında bulunan kişiye / Zekeriyya’ya işaret etti. Ondan gelişmeleri açıklamasını istedi……” ifadeleriyle Meryem de işaretle konuşmaya başlamış ve savm orucunun gereğini yerine getirmiş, kavminin olumsuz ithamlarına karşılık da onlarla konuşmayarak adeta “ sizinle o konuşacak “ demeye getirerek işaretle kucağındaki bebeği göstermiştir. Elbette ki ayetlerde anlatılanlar, aynı dakikalar içerisinde arka arkaya olan olaylar ve diyaloglar değil, günler süren zaman sürecinde gelişen ve birbirini izleyen olaylardır. Bunların ardından kucağında bebeği ile kavminin karşısına gelen, evlenmeden bebek sahibi olduğundan dolayı, ailesine yakışmayan bir suç işlemekle / zina yapmakla itham edilecek olan Meryem ile ilgili bütün ayrıntıları topluma nedenleriyle birlikte Zekeriyya peygamber anlatmıştır.
Değerli Kardeşim ! Sizin sorunuz ile oruçlu olma esnasında istediğiniz işaretle konuşma, Meryem Sûresinin başında hem Zekeriyya peygamber ile olan anlatımlarda, hem de Meryem ile olan anlatımlarda zaten ayetlerde yer almaktadır. Üstelik de o dönemde ve o kültürde yaşayanların hepsi savm orucunun nasıl yerine getirildiğini bilmektedirler. Dolayısıyla ayetlerde müteşabih sözcükler de mecaz anlatımları da yoktur. Ancak yine de birçok müfessir tarafından saptırılarak yanlış algılarla aktarılan Allah’ın yaratma ve yönetme kanunlarına aykırı olan ve bazı sözcüklerle ilgili yanlış çeviri kabulleri ve üzerine uydurulan birçok yanlış rivayet ve efsane bulunmaktadır. Allah’ın selamı, rahmeti ve Kur’anın doğruları sizinle olsun !...