TÜM SORULAR

Soru

Erdal A.   23-03-2025   66

Ben rüyamda bir yoldaydım bir adam koluma girdi ve dediki peygamberin yanına gidiyoruz koluma girdi ve beni bir eve götürdü orda bir adam oturmuştu onun yanına gelince uyandım ama peygamberin ismini bilmiyorum söylenmedi çünkü sadece peygamberin yanına gidiyoruz denildi sorum şu rüyada gördüğüm bir peygambermiydi yoksa şeytanmıydı 2. Sorum yine bir rüya gördüm bahçe gibi yeşillik bir alandaydım önümde 10 tane adam yan yana dizilmişti nerden geldiğini bilmediğim bir ses bunlar peygamberdir dedi o gördüğüm yan yana dizilmiş adamlar peygamberlermiydi

Yanıtlar

Zeki Çelik.      24-03-2025  

Değerli  Kardeşim !  Allah’ın  selamı  ve  rahmeti  üzerinize  olsun ! 

Rüyalar,  insan  psikolojisi  olarak  yoğun  odaklanılmış  konulara,  arzulara,  yaşanmışlık  ve  inançların  duygularıyla  bilinç  altında  toplanmış  bilgilerin   dışa   vurumudur,  bir  tezahürüdür.  Aslında  uyku  esnasında  görülen  rüyaların  gelecekteki  hayatla  da  hiç  bir  ilgisi  bulunmamaktadır.  Ama  buna  rağmen  insanın  kendisine,  düşünmesini  gerektiren  bir  yön  verebilir. Siz  de  gördüğünüz  rüyalarla  ilgili  bizim  değerlendirmemizin  nasıl  olacağını  soru  olarak  yöneltmişsiniz. Rüyalar  bizim  ilgi  ve  çalışma  alanımıza  girmemektedir. Siz  anlamak  üzere  Kur’an  ayetlerinin  mealini /  Türkçesini  okuyor  musunuz,  okumuyor  musunuz ?  tabii  bunu  bilmiyoruz. Ama  rüyada  görülenlerin  peygamberlerle  veya  halk  arasında  yanlış  inanıldığı  gibi  şeytanla  ilgili  olup  olmamasından  dolayı  size  yardımcı  olabilmek  adına  konuya  kısaca  değinmeye  çalışalım.

Bütün   peygamberler  ve  de  bizim  peygamberimiz,  zamanları  içerisinde  yaşamışlar,  görevlerini  tamamlamışlar,  her  insan  gibi  onlar  da  ölmüşler  ve  bu  dünyadan  ayrılmışlardır.  Onların  zamanından  sonra  onların  yüzünü  gören  de,  şeklini,  şemalini  bilen  de  yoktur. Ve  Tasavvuf  inancındaki  Tarikatlarda   anlatıldığı  gibi  onların  hayatın  ikinci  mertebesinde  yaşamakta  oldukları  ve  zaman  zaman  aramızda  dolaşarak  insanlara  göründükleri, miraç   rivayetiyle  toplanıp  gökyüzü  tabakalarında  namaz  kıldıkları  anlatımları  da  doğru  değildir.  Ahiret  gününe  kadar  peygamberler  de  dahil  hiç  bir  insan  geriye  döndürülmez.  Ama  Kur’anda  bu  belirtilenlerin  aksine  bilhassa  Tasavvuf  çevrelerinde  peygamberi  gördüğünü  iddia  edenler  değişik  zaman  dilimlerinde  ortaya  çıkabilmektedir.  Ama  aslında  görülenler  peygamber  değildir.

Kur’anda  değişik  ayetlerde  bizim  peygamberimize  ve  bazı  peygamberlere  de  uykuda  rüya  şeklinde  değil  de  uyanık  iken  gösterildiği  görüntülerden /  vizyondan  bahsedilir.  Örneğin  Kur'anda  Yusuf  Sûresinin  4. ayetinde  “  Hani  bir  zaman  Yusuf,  babasına :  “  Babacığım !  Şüphesiz  ben  on  bir  Kevkeb /  parlaklık,  aydınlık,  Şems /  Güneş  ve  Kamer'i /  Ay’ı,  onları  bana  secde  ederken  / teslimiyet  gösterirken  gördüm. “  demişti. “  ifadelerine  bağlı  olarak  Yusuf  Peygamber   kıssasının  anlatımına  başlanmaktadır. Bu  ayetteki  ifadeler,  pek  çok  mealde  Yusuf,  küçük  bir  çocuk  iken  bir  rüya  görmüş  ve  onu  babasına  anlatmıştı  şeklinde  çevrilmekte  ve  aktarılmaktadır.  Ama  aslında  Yusuf’un  gördüğü,  uykuda  iken  görülen  bir  rüya  değil,  uyanık  iken  bir  görüntüdür  ve  bu  görüntüyü   babasına  anlatmıştır.  Ayette   "  gördüğün  rüyayı  "  denilmeyip,  bizzat  “ gördüğünü “  ifadesi  kullanılmaktadır.  Bu  nedenle  görülen  şey,  uykuda  görülen  bir  rüya  değil,  ayetin  orijinalinde  “ raeytü “ ( gördüm ) fiili  ile  belirtilenler,  bizzat  uyanık  iken,  gelecek  ile  ilgili  olarak  gördüğü,  Allah’ın  Yusuf’a  bahşettiği   öngörü  olan  “ vizyon “  dur.  İleriyi  görebilme,  tahmin  edebilme  yeteneğidir. Dolayısıyla  Kur'anda  yıldız,  Necm  sözcüğüyle  kullanıldığı  halde  ve  gündüz  de  yıldız  görülemeyeceğine,  onbir  gezegen  de  mevcut   olmadığına  göre,  halbuki  ayetteki  kevkeb  sözcüğünün  karşılığı  olarak  aydınlık,  parlaklık,  ışık ( Lisanül  Arab  " ncm,  kkb "  mad. )  olması  gerektiği  halde  bazıları  yıldız,  bazıları  da  gezegen  demektedirler. Böyle  bir  vizyon,  Mekke’nin  fethedilmesinden  önce,  Peygamberimize  de  Mekke’nin  fethedileceğinin  habercisi  olarak   "  saçların  tıraş  edilerek  Mekke'ye  doğru  yüründüğü  "  şeklinde  gösterilmişti. 

Şüphesiz  Allah  Resullerinin  rüyalarının  tamamı  olmasa  da  bazı  rüyaları  Resullükleri  ile  ilgilidir.  Allah  Resullerinin  gördükleri  rüyalar  bir  değer  taşırlar.  Ama  aslında  uykuda  gördükleri  bir  rüya  değildir,  Allah’ın  kendilerine  lütfettiği  bir   vizyondur /  öngörüdür.

Üstelik  gaybi  /  geleceği  Allah’tan  başka  hiç  kimse  bilemez.  Peygamberimiz  de  dahil  bütün  peygamberler  Tasavvuftaki  yalancı  Şeyhler,  Gavslar  gibi  ( Ricalül  Gayb )  gaybi  bilenler  değillerdi.  Kur’anda  Fussilet  Sûresinin  6. ayetinde  “  De  ki  “  Ben  sadece  sizin  gibi  bir  beşerim.  Bana  “  Sizin  ilâhınızın  bir  tek  ilâh  olduğu  vahyediliyor. “  Necm  Sûresinin  2 – 4.  ayetlerinde  “  Arkadaşınız  deli  mecnun  değildir. /  sapmamıştır,  azmamıştır.  O  boş  iğreti  arzusundan  da  konuşmuyor " Yine  Enam  Sûresinin  50. ayetinde  de  "  De  ki  :  Ben  size  Allah'ın  hazineleri  benim  yanımdadır  demiyorum.  Gaybı  da  bilmem. Size  Ben  bir  meleğim  de  demiyorum.  Ben  yalnızca  bana  vahyedilene  uyuyorum. "   ifadeleriyle  Peygamberin  gaybı  bilmediği,  bir  beşer,  insan  olduğu,  onların  arasından  gelen  ve  onlardan  farklı  olmayan  bir  arkadaşları  ve  sadece  bir  uyarıcı  olduğu  dile  getirilmektedir. Dolayısıyla  Enbiya  Sûresinin  34 - 35.  ayetlerinde  de  “  Biz  senden  önce  de  hiç  bir  beşer  için  sonsuzluk  tanımadık.  Her  kimliği  olan  varlık  ölümü  tadıcıdır. " ​ denildiği  ve  bütün  peygamberler  öldüğü  gibi,  bizim  peygamberimiz  de  görevini  tamamladıktan  sonra  ölmüştür.  Artık  yeryüzünde  değildirler.  Her  ölmüş  insan  gibi  ancak  mahşer  gününde   diriltileceklerdir. O  zaman  her  peygamber  de  kendi  ümmetinin  tanıklığında  bulunacaktır.

Değerli  kardeşim !  Sizin  de  rüyanızda  gördüğünüzü  dile  getirdikleriniz  peygamber  değildir. Şeytan  da  değildir.  Şeytan  diye  insandan  başka  ontolojik  bir  varlık  yoktur. Şeytan,  Kur'ana  göre  insanın  kendi  içindeki  kibir,  bencillik,  hırs,  vicdansızlık,  sinir,  haset  gibi  olumsuz  duygularıdır. ( Kur'an  İle  Şeytanı  Tanıyalım  başlıklı  makalemize  bakabilirsiniz )  Bu  gördüklerinizin  sizin  yarınlarda  yaşayacaklarınızla  da  hiç  bir  ilgisi  yoktur.  Ancak  belki  de  sizin  duygusal  olarak  Peygamberi  tanımak  ve  onun  yoluna  yönelmek  için  Kur’anı  anlayarak  okumak  üzere  daha  da  yoğun  bir  şekilde  yönelmenizin  bir  vesilesi  olabilir. Günlük  hayatımızda  kimler  rüya  tabiri  yapıyorum,  sen  peygamberin  sancağı  altında  toplanmışsın  diyorsa  söyledikleri  yalandır.  Gaybi  ve  yarınların  neler  getireceğini  bildiğini  dile  getirmiş  olarak  şirke  giriyordur.  Allah’ın  selamı,  rahmeti  ve  Kur’anın  doğrularıyla  güzel  yarınlar  sizinle  olsun. !...

 

 

 

Yanıtla yada Konuyla ilgili Soru Sor



SEN DE SOR
SORU SOR
Son Sorular
TAKİP ET