 
  Cemile  S.  
  
 10-03-2025  
   68
 Cemile  S.  
  
 10-03-2025  
   68
               Muhterem Hocam ! Benim tansiyon ve şekere bağlı olarak değişik rahatsızlıklarım var. Oruç tutamıyorum. Hocalar da oruç tutamayanların fidye vereceğini söylüyorlar. Bizin otuz günlük fidye verecek paramız da yok ki nasıl verelim. Ne yapacağım şimdi ben. Günaha mı girmiş oluyorum. Dinimizde bu emir kesin mi. Açıklarmısınız. Selam ederim.
 Zeki Çelik.  
   
   10-03-2025
 Zeki Çelik.  
   
   10-03-2025  
               Değerli Kardeşim ! Allah’ın selamı ve rahmeti üzerinize olsun !
Ülkemizde, 
her  Ramazan  ayı  yaklaştığında 
insanlarımızda  bir  endişedir,
telaştır,  hazırlıktır  başlar. Çoğunlukla  orucun  mütevazi  ve  sorumluluk 
içinde  bir  dünya  yaşamında  yanlışlardan, 
sadece  aç  kalmaktan  ziyade  özellikle  çok 
ve  gereksiz  konuşmalarla  günaha  girmemek 
için  sakınmak,  bunun  için  de  Kur'an 
ayetlerinin  anlaşılarak  okunması  ve  öğütleriyle 
daha  yoğunluklu  olarak  birlikte  olunması 
olan  aslının  ve  hedefinin  ne  olduğuna 
yönelme  olmamasına  rağmen,  nelerin  yenilip  yenilemeyeceği, 
iftar  sofralarının  abartıları,  zenginin  zengini 
ağırladığı  gösterişli  ve  şaşaalı  iftar 
davetleri,  yapılan erzak stok ve alışverişleri, aç,  yoksul   insanlara 
ekranlarda  seyrettirilen  zengin  yemek  tarifleri, 
nelerin  orucu  bozduğu  soruların 
saçmalıkları,  Kur'anın  oruç  anlayışının  özünü   ve  hedefini 
geri  planda  bırakır.  Din  sorumluları 
da  daha  Ramazan 
başlamadan,  ilk  iş  olarak  hemen  verilecek   fitre  ve  fidye 
miktarlarını  belirlerler.  Çünkü  Dinimizin  ve 
orucun  asıl  hedefi,  felsefesi  doğru  olarak
 anlaşılamamaktadır.  Biz  Müslümanlara   da  sadece  ulemanın 
tekelinde  kalan  Din,  uydurulan  hadis  ve  rivayetlerle,  ayetlerin  de  yanlış 
yorumları  bağlamında  
hayatın  gerçek  yüzü  ile  yansıtılamamaktadır. Siz  de 
ülkemizdeki  pek  çok 
ailenin  içinde  bulunduğu   sosyo   ekonomik
 olumsuz 
 koşullar  sonucu 
çok  önemli   ve  hassas 
bir   soruyu   gündeme 
 getirmişsiniz.
Dinimizin yegane kaynağı olan Kur’anımızda oruç ve yükümlülükleri ile ilgili olarak Bakara Sûresinde 183 – 187. ayetleri arasında dört tane ayet bulunmasına rağmen, maalesef oruç ile ilgili olan ayetleri tam ve doğru olarak kavrayamayan ve yanlış yorumlayan bazı ilâhiyatçılar, orucun herhangi bir nedenle tutulamadığı günlerle ilgili olarak Ramazan ayından sonraki uygun oldukları herhangi bir günde kaza ederek sayıyı tamamlarlar veya gün sayısı kadar fidye öderler demekte, hatta hasta ve yaşlı olanları, ekonomik gücü olmayanları dahi bu 30 günlük fidye sorumluluğunun içine dahil etmektedirler.
Oysa  bu 
ayetlere  başlanırken  öncelikle 
bizden  önceki  geçmiş 
toplumlara  konulmuş  olan 
oruç  yükümlülükleri  esnasında  fidyeden  söz 
edilmekte  ama  ardından 
gelen  ayette  de  “ Allah  size 
kolaylık  diler,  size  zorluk  dilemez “  ifadesinden   dolayı,  Allah’ın 
bir  lütfu  olarak,  bizden  öncekiler  için
 konulmuş  olan  fidye  ve  diğer  bazı 
hükümler  biz  Müslümanlar  için  kaldırılmıştır. 
Bu  ise  biz  Müslümanların  yararınadır.  Bir  de  bazı  din 
sorumluları, bu  sözcükten  yola  çıkıp  önce  " Sadaka i  fıtır "  deyip,  sonra  da  bu  ifadeyi  Fitre'ye  dönüştürüp  tutulan  oruca 
bağlantı  kurarak  Ramazan  ayında  her  oruç 
tutanın  üzerine  hatta  çocuklar  da  dahil 
edilerek  verilmesi  gereken  bir  şükür 
yardımını  da  ne  zaman  ve  kimler 
tarafından  uydurulduğu  belli  olmayan  hadislere 
dayandırıp  zorunluluk  olarak  ortaya  koymaktadırlar.
Kur'ana  göre  aslında  "  Sadakanın "  Devlet  için  verilmesi 
gereken  bir  tür  vergi  olduğundan,  Bakara  Sûresinin 
184. ayetindeki  oruç  ayrıntılarının  bizden 
öncekiler  için  belirtildiğinin  ve  185. ayette 
de  bizim  için  belirtilen  ayrıntılarda  fidye  ödeme 
yükümlülüğünün  olmadığının  da  farkında 
olamamaktadırlar.  Biz 
sitemizdeki  “  Oruç  ve  Getirdikleri “  başlıklı 
makalemizde  nedenlerini  de  ayrıntılı  olarak 
ayetlerle  açıkladık.
Değerli Kardeşim dolayısıyla siz hastalığınız nedeniyle orucu da tutmak ve tutamadığınız oruç için fidye de, fitre de vermek yükümlülüğünde değilsiniz, bu nedenle günaha da girmiş olmazsınız. Yüce Rabbimizin selamı, rahmeti, sağlıklı ve mutluluk dolu günler sizinle olsun !...